Pazar, Aralık 8, 2024
Ana SayfaKöşe YazılarıNuretin DİKERGönül Sohbet İster, İnternet Bahane

Gönül Sohbet İster, İnternet Bahane

Gönül ne kahve ister ne kahvehane, Gönül bir dost ister kahve bahane" dense de günümüzde değişen birçok şeyler gibi atasözleri ve deyimlere de yenileri eklenmeye başladı.
Bunlardan biride;”Gönül Sohbet İster, İnternet Bahane”
Kırk yıllık kahvenin yerini, Çay aldığı gibi özlemleri yakın eden mektupların yerini iletiler, dostlukları hatırlatan bayram kartlarının yerini iletilere eklenen hatta müzik bile dinletilen e-kartlar, SMS’ler almaya başladı.
Büyüklerim anlatır ilim-irfanın paylaşıldığı, konukların ağırlandığı köy odalarını. Zamanla bunun yerine insanlar, yeni dostlar edinmek, derin sohbetlere dalmak için kahvehanelere gitmeye başlamışlar.
   Çok sayıda insan hala da gidiyor.
İyi bir sohbet arkadaşıyla epey hoşça vakitler geçirebileceğiniz bu mekânlar, çağın gelişimine ayak uydurup oldukça high-tech (yüksek teknolojili) hale gelmeye başladılar.
     Bu yeni tip kahvehaneler, geleneksel olanlarla karıştırılmamaları için kendilerine yeni bir isim taktılar "Internet Cafe."
      Bu mekânlarda, diğerlerinde olduğu gibi çay, kahve, meşrubat servisi de var.
Temel farkları ise her masada Canlı dostlarınız, yerine sanal dostlarınızla iletişiminizi sağlayacak olan internet bağlantılı bir bilgisayarın bulunması.
Hayattan aldığımız ve hayata kattığımız can sıkıntılarının çoğunun sebebi, maalesef değersiz şeylerden ibarettir.
 Bu arada asıl konumuza dönelim.
Kahvehanelerin yerini internet cafeler aldığı gibi kahvenin yerini de Çay aldı.
Sabah kahvaltıdan itibaren başlar, akşam yatıncaya kadar tüketiriz çay’ı.
Sakın ha! Çay deyip de geçmeyin.
İçecekler içinde en yaygın olanı çaydır.
Nerdeyse sudan fazla içer olduk.
Bebekler bile mama yerine çay içer oldu.
Çayın sihri, kerameti saymakla bitmez.
Kahveciyi çaycı yapar.
Çay içe içe hesap yaparız.
Alışverişlerimiz çaysız olmaz.
Çay muhabbetinin lezzeti bir başkadır.
Hayatın neresinde, ne şekil ve görüntüde olursak olalım;
Bir bardak berrak ve demli bir çaydan daha iyi olan şey, o çaya sohbet katan, lezzet katan dostlardır.
Yalnızlığa hüzün taşır, Sohbete muhabbet katar Çay,
Aslında Can, çayı bahane edip dost ister.
Ve can, insan çeker.
Bir bardak demli çayın her yudumunu, ab-ı hayata dönüştüren insan!
Gönül Muhabbet ister, çay bahane.
Muhabbetsiz çay içmek demek sadece dörtte üçü su olan vücut kabına bir bardak daha su dökmek demektir.
İnsanın iç dünyasını sakinleştiren, huzur veren ve fakiri de zengini de “ehl-i keyf” kategorisine sokan bu bitki yaprakları, kristal ve yaldızlı bardaklarda yahut sararmış fincanlarda yudumlanan, belki de çaydan ziyade muhabbettir.
Kişi yalnızsa bu muhabbet bizzat çayın kendisiyledir.
“Tasavvuf geleneğinde zikirden sonra kalbi soğutmasın diye soğuk çay içilmez” kaidesince soğuyan çayımı tazeleyip,
eleştirilerimizden rahatsız olanlara inat bisküvi batırmadan,
aç gözlülere inat tek şekerle,
somurtup konuşmayanlara inat höpürdeterek,
küçük olsun, benim olsun diyenlere inat ince belli küçük bardakta,
kendi doğrularını paşa çayı gibi sevimsiz hale getirip sunanlara inat,
demini karar kılıp şöyle arkama yaslanıp gönül rahatlığı ile
Çayımı tek başına yudumlarken, “ gönül muhabbet ister çay bahane” diyerek, biraz da sizlerle muhabbet etmek istedim.
Surci lisan ettiysek affola…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments