Dünya genelinde tüm semavi dinlerce Aşure veya Nuh peygamber günü olarak kutlanan Muharrem ayının onuncu günü Şii Müslümanlar tarafından İmam Hüseyin Kerbela’da şehit edilmesi nedeniyle matem havasında anılıyor.
Hazreti Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin ve 72 müslüman muharrem ayınının 10. gününde 10 Aralık 680’de Halife Yezid’in emriyle günlerce aç ve susuz bırakıldıktan sonra öldürüldükleri için o güne “Aşura Günü“ denilmiştir.
Aşüre Arapça’da 10 manasına gelen “aşara” kelimesinden türemiştir.
Bu gün: Âdem peygamberin işlediği zelleden (hata veya sürçme) sonra ettiği tövbenin kabulü,
Nuh peygamberin gemisinin tufandan kurtulması,
Yunus peygamberin bir balığın karnından çıkması,
İbrahim peygamberin ateşte yanmaması,
İdris peygamberin diri olarak göğe yükseltilmesi (çıkarılması),
Yakub peygamberin oğlu Yusuf peygambere kavuşması,
Eyyüb peygamberin hastalıklarının geçip iyileşmesi,
Musa peygamberin Kızıldeniz’den geçip İsrailoğulları’nı Firavun’dan kurtarması,
İsa peygamberin doğumu ve ölümden kurtarılıp göğe yükseltilmesi (çıkarılması) olarak kutlanıyor.
Aşure Çorbası da denilen bu tatlı, İslam dininde inanılan peygamberlerden biri olan Nuh’un tufandan sonra Aşure Günü’nü kutlamak için geminin ambarında kalan erzakı karıştırıp bir tür tatlı yiyecek hazırlamasıyla ortaya cıkmıştır.
İçinde birçok farklı malzeme kullanılan ve bir gelenek olarak bugün hâlâ müslümanlarca Aşure Günü yapılan tatlının böyle ortaya çıktığı öne sürülmektedir.
Hüseyin’in Kerbela’daki acısı başta olmak üzere Oniki İmamların acılarını anmak ve anlamak için Muharrem Matemi tutulur.
Anma törenlerinde temsili olarak Hz. Hüseyin ve beraberindekilerinin şehit edilişi yeniden temsil edilir. Alevilerde, Hüseyin’in Kerbela’daki acısı başta olmak üzere Oniki İmamların acılarını anmak ve anlamak için Muharrem Matemi tutulur.
Matem süresince bıçağa ve kesici aletlere el sürülmez, kurban kesilmez ve et yenmez.
Matem boyunca hiç bir canlıya eziyet edilmez.
Muharrem Mâtemi Erkânı:
Kurban Bayramı’nın ilk gününden başlayarak 20 gün sayıldıktan sonra, yirminci günün akşamı, yer yer farklı olmakla birlikte şu “niyet tercümanı” okunarak niyet edilir:
“B-ism-i Şâh, Allah Allah!
Er Hak- Muhammed-Ali âşkına, İmâm Hüseyin Efendimiz’in susuzluk orucu niyetine, Kerbelâ’da şehid olanların tertemiz ruhlarına, Fâtıma-tüz Zehra’nın şefaatına, Oniki İmamlar, Ondört Masum-u Pakların şevkına!
Onyedi Kemerbestler’in hürmetine; hazır, gaip ve gerçek erenlerin himmetleri üzerimizde hazır ve nazır ola. Yuf münkire, lanet Yezid’e, rahmet mümine!
Gerçek erenler demine, dost erenler hü!
Sekkahüm ya Hüseyin!
Allah eyvallah hü dost!”