Pazar, Ekim 6, 2024

Zekâ, Kurnazlık ve Akıl

Zekâ, kurnazlık ve akıl nedir?

Kendi çıkarı için olanı, olduğundan farklı yansıtmaya kurnazlık, algılama hızına zekâ,  düşünebilme becerisine akıl dersek, genellikle hepimizin anladığı ortak tarifleri yapmış oluruz diye düşünüyorum.

Canlılar içinde akıl sadece insanda var.
‘Başa dert mi, avantaj mı?’ olduğunu hep merak ediyoruz.

Kurnazlıksa, aklı yanıltabildiği sürece işe yarıyor.
 Her ikisi de zekâdan güç alıyor.
 Zekânın hangisi için daha çok çalıştığına bağlı olarak daha akıllı ya da daha kurnaz oluyoruz.

Hangisi daha makbuldür?
Kurnazlık mı, akıllı olmak mı?

Kurnazlığın daha makbul ya da yaygın olduğu bizimki gibi toplumlarda, çoğunluğun birbirinin kuyusunu kazdığı, gözünü boyamaya, oymaya çalıştığı, sürekli itiş, kakış ve karmaşa yaşadığı ortada olduğuna göre, aslında yanıt ortada.
 Uzun vadede işe yaramadığı, birçok şeyi berbat ettiği genellikle sonradan anlaşılıyor.

İnsanlar veri parçacıklarından bilgi yaratıp, zekâsıyla analiz edip, fikir, düşünce üretiyor. Toplumlar da öyle. 
Fikir, düşünce oluşması için;  veri, bilgi ve analitik düşünen, tercihen hızlı algılayan, işlem yapan makul seviyede zekâ olması lazım.

Böyle insanlar çok olunca, o toplumların olumlu göstergeleri de ibreyi yukarı çeviriyor…

Zekâyı doğarken getiriyor, aklımızı eğitimle, bilgiyle, detayları çöze çöze geliştiriyoruz.

Her hangi bir konuda az, yetersiz veri ile bilgi üretildiğinde, bunlardan çıkan fikirler kıymetsiz, sağlıksız söylenti, dedikodu oluyor.
Popüler ifadesi ile buna şimdilerde çoğunlukla ‘
GÜNDEM’ deniyor…

Geri kalmış ülkelerde ve tabii o toplumu oluşturan insanlarda, “fikir özgürlüğü” deyince aslında, bu tür kıymetsiz, çoğu zaman toplum çıkarlarına da aykırı düşen fikirlerin rahatça söylenip, yayılması özgürlüğü anlaşılıyor.
Verilerin, bilgilerin saklanması, özgürce ve hızlı akamaması nedeniyle, sağlıksız, yararsız fikir üretimi yayılıyor.

Bu yüzden geri kalmış toplumlarda bilgi yerine, ifade, fikir özgürlüğü ve kaos kol kola gezerler.

Gelişmiş olanlarda ise bilgi, enformasyon özgürlüğü önemsenir, kaynaklar öncelikle bunu sağlamaya tahsis edilir.
Sonuçta ikinciler birincileri daima yönetir.
 Kurnazlar da arada durumdan vazife çıkarıp, semirirler, kurnazlığı başlara taç ederler, ama uzun vadede fena çuvallarlar!

 

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments