Küçük kız bahçede arkadaşlarıyla oynarken yoldan iki teyze geçiyorlardı. Teyzelerden biri yanındaki bayana "hayat işte, hayat, ne garip bir şey, hayat çok garip!" diyordu…
Küçük kız düşündü… Daha önce hayat diye bir kelime duymamıştı.. Ne demekti hayat?
Aklına annesine sormak geldi, annesi bilirdi herhalde hayatın ne demek olduğunu.
Koşarak mutfağa annesinin yanına gitti. Bir tafartan annesinin eteğini çekiştiriyor bir taraftanda "anne! Anne! Hayat ne demek, ne demek hayat?" diye sorular sormaya başladı…
Küçük kız:
-Hayat ne demek anne, ne demek hayat! Bahçede oyun oynarken yoldan teyzeler geçiyorlardı; o teyzelerden biri "hayat hayat işte, hayat ne garip!" diyordu. Hayat ne demek anne? Neden öğretmedin bana hayatın ne demek olduğunu? Ben ne zaman öğreneceğim anne hayatın ne demek olduğunu?
Annesi:
-Kızım..Tamam kızım anlatacağım. Hayat! Sevgi demek, emek demek, vefa demek, insanlık demek, hayat iyilik, kötülük kısacası her şey demek, hayat… Sen hayatı anlamak için küçüksün, çok masumsun hayatı öğrenmek için. Hayat bazen aşk demek, bazense ayrılık. Bazen sevinç bazense hüzün. Senin anlayabileceğin şekilde hayat bazen şeker bazense acı biber…
Kız:
-Peki, anne hayat neden garip? Çünkü teyze "hayat ne garip" diyordu…
Annesi:
-Hayatın bize ne getireceğini bilemeyiz küçük kızım, hayat ondan garip. Herkese hayatta bir oyun verilmiştir, hayatta herkes kendi istediği oyunu oynar ama bazen çok istese bile istediği oyunu istediği şekilde oynayamaz. Hayat bu yüzden garip bebeğim anladın mı şimdi?
Kız:
– Hım… Anladım! Anne yani hayat oyun demek, sonu belli olmayan, ne zaman biteceği bilinmeyen bir oyun. O zaman ben arkadaşlarımın yanına oyun oynamaya gidiyorum, büyünce istediğim oyunu oynayamayacağım nasıl olsa!
Hayata ne verirsen hayat sana daha fazlasını verir, ben hayata ne verdim bilmiyorum ama hayat yine de bana iyi arkadaşlar verdi.