Bu uyarılara-düsturlara uymaya çalışın, hayatınız kolaylaşsın, insanlarla daha rahat ve daha kolay anlaşın.
– Karşınızdakini dinlemesini bilin. Dinlemenin apayrı bir sanat, çok önemli bir haslet, bir o kadar da güzel bir huy olduğunu hatırınızdan çıkartmayın.
– Sizi dinleyenlerin anlayacağı kelimeler-kavramlar seçin.
Unutmayın ki, anlaşılmadıktan sonra ne kadar iyi konuşursanız konuşun, bir şeye yaramayacaktır.
– İnsanların gönlünü almaktan korkmayın. Bilin ki mutlaka kazançlı çıkacaksınız.
– Sinirlerinize hakim olun. Sabır, tahammül, tolerans kavramlarını-hasletlerini aklınızdan ve uygulamalarınız arasından çıkartmayın.
– Şaka yapacağınız zaman iyi düşünün. Yoksa şakadan elde etmek istediğiniz güzel neticenin tam aksi bir durumla karşılaşabilirsiniz.
– Sürekli dert yanan biri olmayın. Hayata iyi yönleriyle de bakmaktan geri durmayın. Dengeyi koruyun.
– Allah’a şükürden, insanlara teşekkürden uzak kalmayın.
– Karşınızdakilerin tepkilerine dikkat edin. Ona göre gardınızı alın; konuşmalarınıza, açıklamalarınıza öyle devam edin.
– Kaybetme ihtimalini de göz önünde bulundurun. Çünkü hayat tek düze başarılarla dolu değildir.
– Gereksiz eleştirilerden kaçının. Ölçülü olun. Eleştiriler karalama noktasına gelmesin.
– Görüşlerinizi başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmayın. Sadece düşüncelerinizi ortaya koyun. Dileyen alır, dileyen almaz.
– Gürültü yapmayın, ancak sesinizi duyurun. Muhatabınızın duymasını, anlamasını zorlayacak tarzda kısık sesle konuşmayın.
– Biri sizinle konuşurken işinizle meşgul olmayın. Onu dinlediğinizi halinizle-tavrınızla-duruşunuzla gösterin.
– Birisi konuşurken, başkalarıyla fısıldaşmayın. Kitabımız Kur’an-ı Kerim de bize, bu gibi fısıldaşmaların çoğunda hayır olmadığı ikazını yapar.
– Sözü başkalarının ağzından kapmayın. Sıranın size gelmesini bekleyin.
– Duman makinesi olmayın. Konuştuklarınızla, duruşunuzla, tavrınızla ortalığın puslu bir havaya bürünmesine sebep olmayın. Net ve anlaşılır olun.
– Yerinde duramayan biri olmaktan kaçının. Kararlı ve istikrarlı bir pozisyonda görünmeye gayret edin.
– Aynı kelimeleri dilinize dolamaktan vazgeçin. Konuşmanız esnasında meramınızı farklı kelime ve kavramlarla anlatmaya çalışın.
– Çift anlamlı sözcüklerden kaçının. Şayet kullanırsanız hangi anlamı kastettiğinizi açıklayın.
– Ne zaman susmak gerektiğini bilin. Susulması icap eden yer ve zamanda asla konuşmayın.
– Sözünüzü güçlü bir tonla bitirin. Fetvasında tereddüt eden müftü gibi olmayın.
– Başkalarını kötülemeyin. Yanlışlarını ortaya koymazdan evvel iyi yönlerini de görmezden gelmeyin.
– Öğütlediğiniz şeyleri kendiniz de uygulayın. Ki, söyledikleriniz başkalarına da etkili olsun.
– Yüksekten atmayın. Daima alçak gönüllü olun.
– Herkesin işine burnunuzu sokmayın. Ancak danışıldığı zaman fikrinizi söyleyin.
– Size akıl danışılmadıkça öğüt vermeyin. İnsanlar genelde öğüt almaktan hoşlanmazlar.
– Olduğunuz gibi görünün. Göründüğünüz gibi olun.
– Gereksiz yere zıtlıkların oluşmasına yol açmayın. Ama apaçık doğruları da zemine ve şartlara uygun bir üslupla söylemekten geri durmayın.
– Adil davranın. Hakkaniyetten ayrılmayın. Bunun için de sık sık empati yapmaktan geri kalmayın.
– Telefonda önce kendinizi tanıtın. Sonra karşınızdakini tanıma faslına geçin.
– Ahizenin içine doğru konuşun. Ki, konuştuklarınız doğru anlaşılabilsin.
– Karşınızdakinin sözünü kesmeyin. Kesmek durumunda kalırsanız, “özür” dileyin. Şayet sizden özür dilenirse de, özrü kabul edin.
– Arada bir şeyler söyleyerek dinlediğinizi belli edin. ”Tamam”, “Evet”, “Yaa”, “Hee” gibi sözlerle…