Teknolojik gelişmelerle bağlı olarak insanın hırsı tahrik ediliyor. Hırs, zamanla tamaha dönüşüyor. Tamahın tabii sonucu da sabırsızlık…
Sabır her şeye rağmen susmak değil asla… Ama Sabır, “çalıyı dolanmak” biraz da…
İhtirasına engel olamayan insan, sabır noktasında yetersiz kalabiliyor.
Oysa kendimize gelmemize vesile olacakların ön sıralarındakinden biri sabır…
Kederlerin sevince çevrilmesinde bir basamaktır sabır.
Hızla büyüyen, değişen, gelişen dünyamızda insanımız, sosyal hayat ile ilgili problemler yaşıyor. Makul ve mantıklı olmak istesek de bunu başaramıyoruz bir türlü. Bugün birbirimize her zamankinden daha çok yakın olmak durumundayız.
Bunun yolu, sabır…
Sosyal hayattan şefkat, merhamet, muhabbet … gibi önemli esaslar maalesef artık çekiliyor.
Birbirimizden uzaklaşıyoruz durmadan. Bugün birbirimize her zamankinden daha çok güvenmek durumundayız.
Bunun esası, sabır…
İleri seviyeye rağmen fen ve teknoloji, hayatımızda huzuru temin edemiyor. Güç ve sabır, ters orantılı olduğundan olsa gerek insanın gücü arttıkça sabrı azalıyor. Sıkıntılar arttıkça artıyor.
Sıkıntıların giderilme yollarından biri de sabır…
Kişinin maddi ve manevi tatminsizlikleri, onu karamsarlığa itiyor. Karamsarlığın sonucu da sabırsızlık oluyor.
Bu yönüyle sabır, zor…. “Sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamak” çünkü.
İhtiraslarımız, an be an ilgi, ihtiyaç ve isteklerimizi darmadağın ediyor. Nefsimiz, aklımıza egemen oluyor çoğu kere.
Ne kadar farkındayız bilmem ama uymak bilmeyen nefsin körelticisidir sabır.
Azim ve kararsızlıktaki yetersizlik, sabırsızlığa götürüyor bizi…
Oysa sabır, kuvvetin bir başka adı…
Sabır, sevincin kapısı….
Sabır, hüznün en iyi ilacı….
Motivasyon düşüklüğünde sabırsızlık yaşıyoruz.
Oysa sabır, çözümün esası… Kuvvetle muhtemel ki “Sabır, sıkıntının anahtarıdır.”
Sosyal problemlerin artması, sabırsızlığı kamçılıyor. Sabırla nezaket birleşince kudret oluyor ama sabırsızlık, başarıya giden yolu tıkıyor.
Yaşadığı ortamın mevcut şatlarına uyum sağlayamayan insanımız, sabırsız oluyor. Gelişim, değişim, sosyalleşme problemleri, insanımızı sabırsız yapıyor. Evde kardeşine sabredemeyen çocuk, okulda arkadaşına hiç sabretmiyor. Aynı çocuk sokakta toplum kurallarına da sabırsız yaklaşıyor. Kendince engellemelerle karşılaştığını var sayıyor. Olan ya da olduğu zannedilen bu engellemeler, kişiyi çatışmaya götürüyor. Çatışmadan da olumlu sonuç hiç alınmıyor.
Sınırsız ihtiyaçları frenleyebilmek için müracaat edilecek ilk durak, sabır.
Sabır, gönül dünyamızdaki rahat yolculuk biraz da…
Omuzlara bir anlamda biraz daha fazla yük almak sabır…
“Sabreden derviş, muradına ermiş.” esasıyla muradımıza ermenin yoludur sabır…
Gönül kazanma çalışmalarında biraz zor bir iştir sabır.