Bu nedenle referandum kampanyaları genel seçim havasında sürdürülüyor.
Hâlbuki referandumda bireyler muhtevaya bakarak karar vermek zorundadır.
Sempati duyduğu partinin referandumda aldığı kararın bireyi bağlayan hiçbir özelliği bulunmuyor.
Tabii ki sivil toplum kuruluşları ve siyasî partiler 'Evet' ya da 'Hayır' kampanyaları düzenleyebilir.
Ancak o kampanyaların özü mutlaka referandumun önerdiği somut maddelere dayanmalıdır.
İçeriğe dair iki kelam etmeden yürütülen her kampanya kısır siyasî çekişmenin ötesine geçemez ve partizanlığı körüklemekten başka bir işe yaramaz.
Türkiye'de ilk defa referanduma, 1960 Anayasasının kabulü sırasında başvurulmuştur. Katılan seçmenlerin % 62'si evet, % 38'i hayır şeklinde oy kullanarak; Kurucu Meclis'in hazırladığı Anayasayı kabul etmiş oldu. 1982 yılındaki, Danışma Meclisi tarafından hazırlanan Anayasanın referandumunda ise, kabul oyları % 91'i geçti. Red ise % 9 idi. Yeni anayasa ittifaka yakın bir çoğunlukla kabul edilmiş ve seçmenlerin tasvibini almıştır.