Bir ara Eskişehir´e pek de uzak olmayan Afyon yakınlarındaki Gazlıgöl Turizm Merkezine gittik. Havası da suyu da bir başka geldi bana…
Türkiye´ye ilk geldiğimizde önce Gelibolu´ya uğradık, şehitler diyarına. Duygulandım yine…
Aklıma hemen İstiklal Marşımızın gözlerimin dolmasına sebep olan şu mısraları geldi :
"Bastığın yerleri « toprak » diyerek geçme, tanı!
Düşün, altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı."
Geçen hafta Akdeniz sahillerinde İncekum´daydık. Kumun ayaklarıma masaj yaptığını hissettim. Deniz suyunun sıcaklığı o kadar hoştu ki, bir an burası cennet olmalı diye düşündüm. Hatta eşime ve kardeşime söylediğim ilk söz şu oldu : "Allahım, biz öldük de cennete mi geldik ne?"
Ne kadar şanslı insanlarız diye düşündüm. Halimize ne kadar da az şükrettiğimizi de.
Yine keşkelerim sıralandı birden zihnimde.
Keşke herkes bu güzel vatanın bütün nimetlerinden faydalanabilseydi. Ah keşke… vah keşke…
Yalnız şu da bir gerçek diye düşündüm; bu vatanın en ücra köşesi bile buram buram Anadolu kokuyordu, her yerin kendine has bir güzelliği ve özelliği vardı.
Dünyanın hiçbir yerinde böylesine doğa güzellikleri, şifalı suları, tarihi değerleri bulunan bir başka ülkenin daha olduğunu zannetmiyorum.
Kıymetini bilene !
Vatan cennet…
"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda."
Bizlerin güzel yaşaması için canlarını vermiş şehitlerimiz sayesinde ölmeye gerek kalmadan cenneti yaşıyan şanslı insanlarız.
Ah keşke biraz değerini bilebilsek…
Birgül Kapaklıkaya (c)
Türkiye, 11.08.2010