Yaşamadım gönlümce beyhude ömür sürdüm,
Ne atıldım bir yere ne de iltifat gördüm.
Sormadılar “Halin ne?” “Nasıl yaşarsın?” diye,
…Yoktu zaten bir şeyim, olanı ele verdim.
Kıskanmadım kimseyi onlar için sevindim,
Dostum oldu geceler yalnızlıkla övündüm,
Kızdılar, bağırdılar niçin coşarsın diye,
Diyemedim halimi için için dövündüm.
Bülbüllere imrendim kondukları gül dalı,
Gördüğüm çoğu insan onlar gibi sevdalı.
Kanadını kırdılar durmaz koşarsın diye,
Bilirim ki kalmadı güvenecek tek dalı.
Kar beyazı duygular bekliyorken baharı,
Bir kez olsun sönmedi içimin yanan harı.
Hep önümü tuttular, çağlar taşarsın diye,
Göklere direk oldu gönlümün ah u zarı
Ne yapsam da dönmüyor, dönmüyor işte çarkım,
Duvarların ardında bekliyor beni korkum,
Eş ettiler Leyla’ya çöller aşarsın diye,
Ah çekerek inlerim Mecnun’dan yok ki farkım.
Olmasa da ne çıkar her şey yerli yerinde,
Yaram kabuk tutmuyor çünkü gayet derinde,
Bağladılar gözümü düzde şaşarsın diye,
Zaman gelir düzelir belki günün birinde…
Şükrü TÜRKMEN