Bazen aileler kız çocuklarına gelir,
“Seni, kocan iki günde kapıya koyar” der. Sebep? Evi mükemmel temizleyip, mükemmel yemek yapmadıkları için. Veya buna benzer sebeplerden. Ben de öyle söyleyenlere hep bir şey sorarım: “Bizi hizmetçilik yapalım diye mi alıyorlar?”
Erkeklerin kafasına, “kadınlar hizmetçidir” damgasını yerleştirdiğiniz zaman, sonraki nesillerde kadınları hizmetçi gözüyle görür, iyi yemek yapıp yapmadığına, temizliğinin ne denli iyi olduğuna bakarak seçmeye başlar ki zaten yıllarca böyle seçim yapılmadı mı? Tamam, ben kadınlar temizlik yapmasın, yemek yapmasın demiyorum. Aksine, bir kadın bunu yapabilecek meziyete sahip olmalı diyorum. Fakat bizler hizmetçi değiliz, yatak eğlencesi de değiliz. Çocuk doğurup, onları eğitmek için tutulan dadı da değiliz. Böyle bir kadın isteyenler gidip, parayla işini çok iyi yapan birini bulabilirler. Kadını, tipik bir mal gibi görme zihniyeti bu! Ben buna karşıyım işte!
Erkek akşam eve geldiği zaman yorgunluktan oflayan eşine şöyle bir bakıp, “akşama kadar ne yaptın da yoruluyorsun? İki bulaşık, bir çamaşır mı yoruyor seni?” dediklerinde, tüm kadınların o an erkeklerin üzerine atlayıp, onları parçalamak istediklerine emin olabilirsiniz beyler! Bu yüzden şansınızı çok zorlamayın, bir gün yüzünüz parçalanmışolarak uyanabilirsiniz. Beni güldüren kısma gelince… Kopan düğmesini dikemeyen, çorabının yerini dahi bilmeyen, bir hafta yalnız kalsa açlıktan ölecek olan ve bırakın evini, kıyafetlerini temizlemekten aciz olan bazı erkeklerin, kadınların yaptığı işi ve kadını küçümsemesi çok gülünçtür. Bazı diyorum, çünkü aksi erkeklerde var.
Genelde hep kadınlar erkeklere muhtaç gibi görünse de, durum tam tersi. Çok şükür kadının ev işi yapma dışında, çalışma meziyeti de var. Kendi parasını kazanabilir. Hiçbir eğitimi dahi olmasa, ev işi ve yemek yapma meziyetleri var. Bunlarda para kazandırır. Sırf bir otelde aşçılık yaparak en az 1500-2000 lira maaşkazanabilirler. Bu durumda başka ne için erkeğe ihtiyaç duyacağız? Yatak eğlencesine erkekler gibi ihtiyaç duymayız, çocuk yapma ihtiyacımız yok çünkü soy devam ettirmek gibi bir derdimiz yok. Korunmak? Dövüşsanatlarını öğrenmek işi önemli ölçüde çözer, fiziksel eksikliği oradan kapatabiliriz. Aslında bu çağ, kadınların özgürlük çağı! Binlerce yıl önce anaerkil toplumun ağırlıklı olduğu bu dünya’da durum tekrar eskiye dönebilir. Bunun için sadece amazonları uyandırmak gerekiyor. Fakat şu bir gerçek ki, egemenliğinin yıkılmasını istemeyen erkekler aksi olması için tüm şiddetlerini gösterecekler.
Yazıma baktığımda aşırı bir feminist yazı gibi geldi gözüme. Bayanlar ve beyler, ben eşitlikten yanayım. Kadın toplumda hak ettiği yere gelmeli, saygı görmeli. Öyle ya da böyle erkek ve kadının zayıf yönleri var ve bir araya geldiklerinde bu zayıflıklarını örtüyorlar ve son derece güçlü bir yapı oluşturuyorlar.
Kadının eşitliği ve özgürlüğü konusunda batı toplumunu örnek almaya kalkmak büyük hata olacaktır. Çünkü sanılanın aksine, bugün batı, kadının en iğrenç şekilde aşağılandığıbir toplumdur. Maalesef bizler ise onlara benzemeye, onları örnek almaya çalışıyoruz. Bugün feminist kuruluşların yaptıkları hata da budur. Kadının aşağılanması konusunda daha önce iki yazı yazmıştım. Tavsiyem o yazıları bulup, okumanızdır.
- Kadın Nedir? “Metalaşmışbir maldır!”
- Kadın Olmak Zor İştir
Ayça Mutlucan
STDM Yön Kur Üyesi
