Feryadım göklere sitemim sana,
Ateş olup beni yakan utansın.
Şöylece yönünü dönüp de bana,
Yalandan gözyaşı döken utansın.
Kul hakkı deyip de asla geçmedim,
Hep tomurcuk kaldım soldum açmadım,
Namert çeşmesinden damla içmedim,
Önümde diz kırıp çöken utansın.
Gördüğüm düşleri hayra yorarken,
Uçan kuştan bile haber sorarken,
Derdimi dökecek bir dost ararken,
Kalleşçe karşıma çıkan utansın.
Sözlerime asla yalan katmadım,
Dürüstlükten öte, bir yol tutmadım,
Çıkar için bir dostumu satmadım,
Gönülden gönüle seken utansın.
Nice dertler gördüm çokça dert çektim,
Her gelen cefaya boynumu büktüm,
Oturdum ağladım gözyaşı döktüm,
Nifak tohumunu eken utansın.
Geceler kendime oldu sırdaşım,
Dostların yoluna kurbandır başım,
Sen bari derdimi dinle gardaşım,
Gönlüme saplanan diken utansın….
Şükrü TÜRKMEN