Cumartesi, Ekim 5, 2024

KONUŞURKEN

Kendinizi konuşurken hiç kontrol ettiniz mi?
Konuşanın siz değil de başkası olduğunu bir kere olsun düşündünüz mü?
Konuşmada dinleyen yerine kendinizi koydunuz mu hiç?
Konuştuklarınızın, amacınıza ne kadar uygun olduğunu merak ettiniz mi hiç?

Günlük konuşmalarda (adres sorma, bayram/ziyaret/tebrik/taziye konuşmaları, karşılama ve uğurlama konuşmaları, karşılıklı konuşmalar, kendini tanıtma, özür dileme, selâmlaşma, tanışma, tanıştırma, teşekkür etme, yer tarif etme vb.) insanların neden her geçen gün daha da başarısız(!) olduğunu aklınıza getirdiniz mi hiç?

Hazırlıksız konuşmalarda (İkili sohbet, grup sohbeti, tartışma, farklı konuşmaları değerlendirme vb.) yaptığımız gafları, devirdiğimiz çamları hesap ettiniz mi hiç?

Hazırlıklı konuşmalarınızdaki (Açış ve takdim konuşmaları, okuduğu bir eseri tanıtma, konferans, sempozyum, açık oturum, münazara, mülâkat, anket, fıkra anlatma, hikâye/masal anlatma, verilen bir konuda kısa konuşmalar hazırlama ve sunma vb.) ses kaydınızı dinlediniz mi hiç?

Özellikle bu konuda başkalarının kusurlarını görüp kendi kusurlarımızın da olabileceğini düşündünüz mü hiç?

Hadi düşünmediniz diyelim, hadi sizi pek ilgilendirmiyor diyelim, hadi ilgi alanınıza hiç girmez/giremez diyelim.

‘Burası böyle ama…’ diye başlayıp ‘fakat’la ‘lâkin’le … devam eden/edecek açıklamalarımız bizde saklı kalsın şimdilik hele.

Evet, evet; aşağıdaki sorular beni olduğu kadar sizleri de rahatsız edeceğe benziyor. Bakalım sorulara hele şöyle bir:

Herhangi bir konudaki tartışmalı toplantıda konuşmacılar, düzgün Türkçe kullanımında neden başarılı olamıyorlar? Caddede sokakta insanımız isteğini açık ve uygun bir dille ilgililere niçin söyleyemiyor?

Konuşmalarda karşısındakinin sözünü kesmek nasıl oldu da alışkanlık(!) haline geliverdi?

Konuşmalarda yanlış anlaşılabilecek kelime/kavramı kullanmamayı niye göz ardı ediyoruz?

Radyo ya da televizyon programlarına telefonla konuşmacı olarak katılan insanımız ne diye bir türlü rahat olup rahatça konuşamıyor?

Soruları daha da çoğaltabiliriz…

Konuşma; duygu, düşünce, istek … lerin seslerden oluşan dil aracılığıyla başkalarına aktarılmasıdır.

Konuşmanın fizikî ve sosyolojik boyutu vardır. Konuşma becerisi, bu iki boyutuyla sadece insanda vardır.

Konuşma, anlamayı geliştiren bir araçtır. Konuşmada zihin, sürekli çalışır.

Etkili ve güzel konuşmak, insan olarak hepimizin öncelikli görevidir. Bu görevin lâyıkıyla ifâsı, bizi başarılı ve bir o kadar da mutlu edecektir. Karşımızdaki(ler)le sağlıklı anlaşmamız, sosyal hayattaki başarımızı daha da artıracaktır.

Konuşurken duygu, düşünce, tasarım ve izlenimlerini belli bir hedefe yönelik olarak kelimeleri anlamca doğru, uygun ve etkili bir biçimde seçip yerinde kullanmak; kelimeleri doğru telaffuz etmek, cümledeki anlamına göre doğru vurgulamak gerekiyor.

Sözü açık ve anlaşılır biçimde ifade edebilme ile ilgili olarak konuşurken konu dışına çıkmamak, konudan ayrılmamak elbette temel şarttır.

Konuşma hatalarına yönelik eleştirileri, olumlu karşılayalım. Konuşmada mümkün olduğunca Türkçe kelimeler seçelim. Yeni öğrendiğimiz kelime, deyim ve atasözlerini doğru ve yerinde kullanalım.

Bunlara ilaveten söyleme eğitimi ile ilgili olarak da aşağıdakileri özet olarak yeniden gözden geçirmek gerekir diye düşünüyorum:

Bir soru sorulduğu zaman ifadeye dikkat edelim, cevap verirken bizden isteneni söyleyelim.

Bir tartışmayı imkânsız hâle getirenlerin durumunu görelim, kendi durumumuzu yeniden ayarlayalım.

Kelimeleri tam telâffuz etmeye elimizden geldiği kadar dikkat edelim; gramer yanlışı yapmamaya ayrı bir özen gösterelim.

Kelimelerin anlamlarını bilelim; bilmediklerimizi en kısa sürede öğrenmeye çalışalım.

Konuşmadaki aksaklıklara dikkat ederek bu yanlışların bir listesini yapalım, bunların doğru şekillerini en kısa zamanda öğrenelim.

Tartışmaların nasıl yapılacağı kavrayalım, bunlardan nasıl haz alınıp faydalanılabileceğinin farkına varalım.

Kendimizi ifade etmede, doğru ve güzel Türkçe kullanmada yuklarıdaki hususlara özellikle dikkat etmek gerekiyor, kanaatindeyim. Eksiklerimin tamamlanması hususunda görüş ve düşünceleriniz, hepimizin ufkunu daha da açacaktır, diye düşünüyorum.

RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments