Pazar, Ekim 6, 2024

AMİN! EHBABIM…

Bugün, düşmanımın düşmanı dostumdur, yaklaşımı ile beliriveren yakınlaşmalar ve hatta dostluklar hemen hepimizce malûmdur. Bu, bir nevi mantık evliliği gibidir ya da akılcı yaklaşım aldatmacasıdır. Ancak mantık kuramına sebep hâl ortadan kalkıp gerçeklikle yüz yüze kalınca; şimdiki aklın önceki aklı reddedeceği gün gibi aşikârdır. Haset, kin, ihtiras ve garez ortamında değil bilakis hoşgörünün, paylaşmanın, empatinin ve içtenliğin hâkim olduğu bir anda; asıl o zaman belli olacaktır, kimin dost kimin düşman olduğu. Bu, şu demek oluyor; düşmanımın düşmanı, düşman kalındığı sürece dostumdur. O yüzden, bu türden dostluklar; sanaldır, hayaldir, kandırmacadır, gerçek dışıdır. Dostluklar; maymun iştahlı, ayran içip ayrı düşecek kadar pamuk ipliğine bağlı ve ayran gönüllüce değil; samimiyete, diğerkâmlığa ve fedakârlığa dayalı, vefâ içeceği kahvenin hatırı süresince kırk yıllık, ezelden ebede ve kadîm olmalı… Aynı sofrada yenilen ortak bir lokmanın tadı ‘sadakat’ olmalı, sırt dönümü süresince hançer yarası yenilmemeli… Halk ağzı tâbirdeki olduğu gibi ‘ehbab’ (ahbab) olunmalı… Ehbab; teoride ve TDK’de ‘arkadaş’ ya da ‘tanıdık’ anlamına geliyor. Pratikte ve mana ikliminde ise bir başkadır; adam gibi adamların hissettiği gibidir, ehbab!.. Nasıl mı? Öyle ise okuyun. Kütahya Emet’te benim de bildiğim, tanıdığım, adam gibi adam ve hatta hısmımız olan Ahmet Dayı’nın hikayesi bu… Onun için anlatırlar, bu hikayeyi… Birisi ile dost oldu mu artık ona “Ehbabım!” dermiş. Bu sözcük, o yörede çok sık söylenir ama gerçekte de öyle hissedildiği için bu hitap kullanılır. Ahmet Dayı’nın ehbabım, derkenki samimiyetinin ispatını da şöyle anlatırlar. Ahmet Dayı her zaman gittiği caminin imamı ile arkadaşmış. Camide imamın arkasında ona uyup namaz kılarken Fatiha süresinden sonra hep bir ağızla “Amin!” denir ya; Ahmet Dayı da o sırada “Amin! Ehbabım” dermiş. İmamı kendisine dost bellemiş, Allah dostunun ağzından çıkan sözler, bunlar. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Vasiyet’indeki: “Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam / Alıp beni götürsün, tam dört inanmış adam…” ifadesi üzere; ‘Amin! Ehbabım.’ Diyecek dostluklarımızın olması dileği ile şen ve esen kalınız… Sağlıklı Düşünce – Op. Dr. Kayıhan Çağlar ( kayihancaglar@gmail.com )

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments