Bir sözü yerinde söyleyen kişileri beğenir, yapılan konuşmanın beğenildiğini ve memnuniyetimizi belirtirdik.
Ziyaretimize gelenden çok memnun olurduk.
Yaptığı iş doğru olana, söylediği söz yerinde olana memnuniyetimizi bir şekilde hemen belli ederdik.
Misafirlerimizi memnuniyetle, seve seve, hiç rahatsız olmadan karşılardık.
İstenileni, arzu edileni büyük bir memnuniyetle yapardık.
El emeği ile güzel bir şey yapana takdirimizi usulünce bildirirdik.
Sevdiklerimizi memnun etmeye çalışırdık.
Gönlümüz hoştu, gönlü zenginlerle bir arada olmayı severdik. Gönül almayı, gönlünü etmeyi, gönül okşamayı bilirdik.
Hatırını hoş etmeye çalışırdık eşin dostun.
İçimize sinmezdi iş tatlıya bağlayamamak.
Yere göğe koyamazdık, yere göğe sığdıramazdık sevdiklerimizi.
Yüz ekşitmek bize göre değildi
Beddua etmeyi engellerdi dualarımız.
Alçakgönüllülüğümüzden memnunduk.
Birilerinin memnuniyeti için birilerine densizlik yapmazdık.
Memnuniyetsizliğimizi göstermeye çekinirdik çoğu kere.
Yerimizden, işimizden, durumumuzdan memnun olmayı hem öğrenir hem öğretirdik yakın çevremize.
Hatır belâsına katlandığımız çok şey olurdu.
Yapılan veya söylenen şeyden çok memnun olduğumuz halimiz belli olurdu.
Hayatından memnunduk özetle.
N’oldu bize bilemiyorum.
Memnun etmede zorlanıyoruz, gönlünü hoş edemiyoruz.
Birilerinin mutlu olmasına en ufak bir yardımımız ya da desteğimiz yok sanki.
Kabul etmiyor, uygun bulmuyor, elindeki ile yetinmiyor; fazlasını, daha fazlasını, daha da fazlasını istiyoruz.
Bu hâl, gitgide önüne geçilmez derecede kuvvetli isteğe dönüşüveriyor. İhtirasımızın kurbanı oluvermek an meselesi sanki.
Kimseyi hoşnut edemiyoruz, hiçbirimiz kolay kolay hoşnut olmuyor. Hoşnut olamıyoruz da hoşnut edemiyoruz da
Seve seve, isteye isteye yaptığımız işler o kadar azaldı ki.
Menfaat dışında memnuniyetimiz yok gibi.
O güzel meziyetlerimiz menfaatler içinde yok oldu gitti.
Kendi kendimizden de memnun olamıyoruz niyeyse.
Elimizdekiyle memnun olduğumuz günler geride kaldı. Payımıza düşenden memnun olmayı unuttuk gittik.
Sevgimiz azaldı; buna bağlı memnuniyetimiz de azaldı gitti.
İnşallah ben yanılıyorumdur. İnşallah ben yanlış anlıyorumdur. Memnuniyetsizliğin birliğimizi bozacağını hepimiz birbirimizden iyi biliyoruz bilmesine de yapacak bir şeyimizde yok gibi bence.
Sahi, n’oldu bize?
Bilemiyorum, bilemiyorum n’oldu bize?