Korunduğu, benimsendiği, kullanıldığı ölçüde kıymeti ve değeri artacak deyimlerimizin.
Deyimlerimiz, diğer söz varlıklarımız gibi söz hazinemiz…
Deyimler, atasözleri gibi milli değer taşıyan dil varlıklarımızdır. Bir durumu, bir olguyu daha çekici anlatırlar. İnanış ve gelenekleri de dile getirirler.
Belli hikâye ya da olaya dayanan deyimlerimiz de vardır.
Kelimenin tamamen kendi anlamının dışında, başka bir kavram ya da kavram kalıbı ile kurulan kelimeler deyim anlamlıdır.
Deyimlerdeki mecaz anlamlara dikkat edilmelidir.
Deyimler atasözleri gibi kısa ve özlü anlatım araçlarıdır.
Deyimler anlatıma somutluk, zenginlik ve güzellik katmak üzere kurulmuştur. Deyimleri oluşturan kelimeler, kendi anlamlarından farklı kavramlar karşılar.
Bu bağlamda yeni bir kitaptan söz etmek isterim:
Şöhret Türkmen Aktaş ablamın Türkçe’de Deyimler Türk Edebiyatında Yaşayan Deyim Örnekleri Sözlüğü (Akçağ Yayınları, Ankara 2021, 573 sayfa) çıktı.
UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü), 2021yılını Yunus Emre ve Türkçe Yılı ilan etmiş; bu yıl ülkemizde değişik faaliyetlerle kutlanmıştı. Kitabın bu yılda çıkmasının ayrı bir önemi ve değeri var.
İncelenmesi ve değerlendirilmesi isteğiyle şahsıma imzalanan, Prof. Dr. Ahmet BicanErcilasun’a teşekkürle başlamış kitap, beş bölüm:
- Bölüm: Deyimlerimizde anlam ve anlatım özellikleri
2. Bölüm: Anlatımda deyimlerin aldığı biçimler
3. Bölüm: Dilbilgisi yönünden deyimlerin işlevi
4. Bölüm: Atasözü – deyim; argo – deyim; terim – deyim; ikileme – deyim karşılaştırmaları ve deyimleşen söz öbekleri5. Bölüm: Metin içinde örneklerle deyimler sözlüğü.
Alfabetik sırada ….deyim.
Örneklenen deyimlerin anlam-metin içinde kullanma örnekleri. Deyim örneği alınan altmış edebî eserlerin yazarları: Abbas Sayar, Ahmet Altan, Ahmet Ümit, Atilla İlhan, Ayşe Kulin, Elif Şafak, Erhan Bener, Haldun Taner, İskender Pala, Kemal Tahir, Memet Fuat, Nezihe Meriç, Orhan Kemal, Orhan Pamuk, Reşat Nuri Güntekin, Sait Faik Abasıyanık, Selim İleri, Tahsin Yücel, Yaşar Kemal, Yılmaz Karakoyunlu, Zülfü Livaneli.
Kitabın hazırlanmasında izlenen yol ve ilkeleri özellikle madde madde vermiş. Sunuşta çalışmasının ortaöğretim kuşağındaki gençlere yönelik olduğunu söylüyor. Genel amacının “deyimlerin görev ve kullanımlarını kavratmak; deyimin zevkli, etkileyici söyleyişini içselleştirerek dil belleğine yerleştirmeyi sağlamak; deyimleri uygun, tutarlı ölçülerde anlatımda kullandırmayı sağlamak ve genç kuşağın benlik- ana dil bağını etkinleştirerek Türk Dili Dünyasının ufkunu aydınlatmak” olduğunu belirtiyor.
Emeğin yağlı olsun Abla!
Amacın gerçekleşir; okurun bol, kitabının faydası çok olur inşallah.
1991 deyimin açıklanıp örneklendiği kitaptan bilgilerinize sunacağım seçilmiş iki deyim şöyle:
iki eli kanda olsa yapmak (yaptırmak): 1. Bir kimse birinin canını kurtarma uğraşında olsa bile o can kurtarma işini bırakıp istenilen işi öncelikle yapması
2. Elindeki iş ne kadar önemli olursa olsun verilen talimata uyması için o işi bırakmasını, verilen işi, görevi yerine getirmesini istemek
“voyvoda efendim sofra dökmüştür, sancak beyimizi bugün kuşluk yemeğine beklemektedir ve de iki eli kanda olsa binip gelesini dilemektedir.” (Kemal Tahir, Devlet Ana, s. 245)
“İyiliklerini ödeyemem; ne zaman, nerede, nasıl olursa tek bir emriniz yeter, iki elim kanda olsa gelirim yanınıza.” (Ahmet Altan, İsyan Günlerinde Aşk, s.447)
“İki eli kanda olsa Hasip bu durumda bir saat kapalı bırakmaz orasını. Herhâlde başına bir iş geldi.” (Kemal Tahir, Kurt Kanunu, s. 113)
“İki eli kanda olsa Binbaşısını gözetleyen Kör Şaban, ‘İşe bak, gördün mü Bayraktar! ‘ diye dizlerini sevinçle dövmeye başlamıştı.” (Kemal Tahir, Yorgun Savaşçı, ş. 454)
iki eli yanına gelmek: 1. Ölüm andı içmek 2. Doğru söylediğini kanıtlamak için ölümü, ölüyü tasvir eden sözle yemin etmek
“Ahret var! İki elimiz yanımıza gelecek… Ne yüzle çıkarız hesap günü terazinin önüne… Oynak karıların duasını almayınca.” (Kemal Tahir, Kurt Kanunu, s. 54)
“Yarın iki elimiz yanımıza gelecek, efalimizin hesabı sorulduktabu gibi hayır ve hasenatımızla belki günahlarımız …”(Atila İlhan, Kurtlar Sofrası, s. 551)
“Yoo! Vallahi iki elim yanıma gelecek şekerim, (…) İnan bir tanem, ben yalan söyler miyim!” (Orhan Kemal, Gurbet Kuşları, s. 70)