Sinilere, arabaşı döküldü.
Yutulmadı, boğazlara takıldı.
Gelin gıza, al gınalar yakıldı.
Bir hoş olur, Türkmenlerin düğünü
*
Kışlaklarda, yayılıyor öveci.
Toprak sac’da, lezzetlidir göveci.
Asbap yuyan, gözellerin döveci.
İniletir, Türkmenlerin dağını
*
Külbastıdır, yaylalarda çöreği.
Tel tel olur, tepsilerde böreği.
Sıtkı sever, yavukluyu yüreği.
Bülbüle sat, Türkmenlerin bağını.
*
Beyaz helvâ, gülreçele karışır.
Pehlivanlar, meydanlarda yarışır.
Küslük olmaz, herkes gelir barışır.
Etli olur, Türkmenlerin goyunu.
*
Yurtlara kurarlar, gatmer sacını.
Doyururlar, gelip geçen açını.
Göçerken verirler, otlak bacını.
Kekik sarar, Türkmenlerin yağını.
*
Koyunlar kuzular, şen olur dağlar.
Anası meleşir, yavrusu ağlar.
Kaybolmaz danası, ağıla bağlar.
Koyu olur, Türkmenlerin ağını.
*
Ağ bilekte, şavk veriyor cebesi.
Çorap örer, tevşi büker ebesi.
Sırtında, sarılı gezer bebesi.
Sebil olur, Türkmenlerin sağını.
*
Odunu şelekler, vurur sırtına.
Boranı karışır, çıkar fırtına.
Aleyçik de razı gelir, bahtına.
Hiç bitirmez, Türkmenlerin çağını.
Süleyman Sırrı