Kendisi, Yunus Emre Devlet Hastanesi 2 Eylül Kampüsünde kan alma ünitesinde görevli olup pandemi boyunca; kimi zaman kan aldı, kimi zaman kapıda ateş ölçtü, kimi zaman da alınan kanları cihaza hazır hale getirdi.
Eşim Sema Hanım bunları yaparken de Laboratuvar Teknisyeni (Sağlık Memuru) kadrosundaki diğer mesaî arkadaşları ise Sema Hanım’ın şimdiki görevini yürütmüşlerdi. Yani Sema Hanım şimdilerde, beraberindeki nöbet arkadaşı ile 2 ay süresince haftanın farklı günlerinde yirmi dörder saat üzerinden Yunus Emre Devlet Hastanesi acili önündeki bahçede numune almak için özel olarak kurulmuş olan çadırda PCR sürüntüsü yaparak numune alıyor. Bugün ikinci nöbetini tutuyor.
Tünelin ışığının halen görülmediği, tünelden bir daha çıkılıp çıkılamayacağının belli olmadığı böylesine bir dönemde, moral ve motivasyon sağlanması adına hiç olmazsa sağlık çalışanlarının özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalıdır. Artık emekliliği gelenin emekliye ayrıldığı, iş yükünün arttığı bu dönemde yeni personel alımları ile personel rahatlatılmalıdır. Çok özele indirgemiş olup konuyu hafifletme kaygımdan dolayı daha detaylarına girmeyeceğim, zaten ilgili STK’ler ziyadesiyle dile getirmekteler.
Eşlerin her ikisinin de sağlık çalışanı olması ise tuzu biberi tabii…
Sadece bir sağlık çalışanının COVİD-19’a karşı verdiği bir günlük mücadeleden gündüz ve geceye dair bir anlık kesit bu…
1 milyon 100 bin sağlıkçı daha nice mücadeleler veriyor. İstedikleri sadece birazcık empati ve tedbirlere tavizsiz uyulması…
Dr. Kayıhan ÇAĞLAR
@kayihancaglargenelcerrahi · Cerrah
