Diyabet, dünya genelinde yaşam biçimimiz ve beslenme tarzlarımızdaki değişiklerden kaynaklı olarak sıklığı her geçen gün artan bir hastalık haline gelmiştir. Bu nedenle dünya genelinde farkındalık artırmaya yönelik çeşitli çalışmalar yürütülmektedir.
Diyabet, vücudumuzdaki insülin hormonu eksikliğinde “Tip1 Diyabet”, yetersizliğinde “Tip2 Diyabet”, hamilelik döneminde ortaya çıktığında ise “Gestasyonel Diyabet” olarak adlandırılmaktadır.
Tip1 diyabetli bireylerde ömür boyu yaşam biçimi haline getirilecek öğün düzeni, karbonhidrat sayımı eğitimi oldukça önemlidir.Tip1 diyabetliler için insülin yanlarından asla ayıramadıkları en yakın arkadaşları haline gelir. İnsülin iğneleri her ne kadar can yaksa da gelişen teknloji ile insülin sensörü ve insülin pompaları sayesinde bu acıyı azaltmak mümkün fakat maalesef her Tip1 diyabetli çocuk/birey bu maliyeti karşılayamıyor ve yüzlerce Tip1 diyabetlinin her ölçümde her insülinde canı tekrar yanmak zorunda kalıyor. Bu konuda daha fazla farkındalık yaratmak oldukça önemi çünkü düzgün takibi yapılan ve bilinçli tip1 diyabetli bireyler günlük her türlü aktiviteyi yapabiliyor hatta olimpiyat sporcuları dahi olabiliyorlar. Bu örneklerle görüyoruz ki özelikle tip1 diyabette eğitim ve farkındalık çok önemli.
Tip2 diyabet ise başta genetik faktörler olmak üzere fazla kilolar, kötü beslenme, hareket azlığı gibi faktörlerden kaynaklanabiliyor ve bu faktörler, genellikle önce insülin direncine ardından da Tip2 diyabete sebep olabiliyor.
Tip 2 diyabetin tedavisinde kısa/orta/uzun etkili insülinler, diyabetik ilaçlar kullanılmaktadır ve diyabetli bireyler, tıbbi beslenme tedavisi ile desteklenmektedir. Fiziksel aktivitenin, öğün düzenlerinin ve beslenmedeki yanlışların düzeltilmesiyle tip2 diyabetli bireylerin insüline bağımlılıkları azaltılabilmekte ve hatta tamamen iyileşme dahi görülebilmektedir.
Gestasyonel Diyabet dediğimiz hamilelik döneminde ortaya çıkan diyabet çeşidi ise hamilelik öncesi ve sırasındaki fazla kilolardan, hamilelik dönemindeki kötü beslenme tarzından kaynaklanabilmektedir. Hamilelik dönemindeki gestasyonel diyabet, bebeğin baş çevresini etkilemekte, doğumu zorlaştırmakta ve hatta bebeğin ileriki yaşlarını dahi etkilemektedir.
Diyabetli bireyler;
Mutlaka mevcut hareketinizi artırın, günlük yürüyüşleri hayatınızın bir parçası haline getirin.
Az az sık sık yemeye özen gösterin. Kan şekerinizde (glukoz seviyenizde)ani yükselme ve ani düşüşler yaşamamak için öğün sıklığınızı artırın çünkü her ne kadar yüksek kan şekeri değerlerini istemesek de diyabetli bireylerde en tehlikeli durumlardan bir tanesi de ani kan şekeri düşmesidir.
Beslenmenizde lif oranını artırın. Karbonhidrat sayımı yaparak beslenmenizde ekmekten de faydalanabilirsiniz fakat ekmek tercihiniz tam buğday, çavdar, yulaf, ruşeymli,… gibi lif oranı yüksek , size az miktarda uzun süre tokluk sağlayacak ekmeklerden yana olmalıdır.
Temelde bu önerilere dikkat etmeniz siz de bir nebze olsun farkındalık yaratacaktır fakat diyabet bunlardan ibaret değildir ve tamamen bireysel değerlendirilmelidir.
Çünkü Hipokrat’ın da dediği gibi “Hastalık yoktur, hasta vardır.”
Lütfen diyabet sizden, sağlığınızdan bir şeyler götürmeden diyabeti önemseyin. Düzenli takiplerinizi yaptırmaya özen gösterin.
Diyetisyen Şükriye ERAL
İletişim Bilgileri
Tel: 0553 463 09 63
Mail:diyetisyensukriyeeral@gmail.com