Şekersiz Güllaç Olur Mu?

Ramazan Ayı’nın son günlerine geldik bile… Geçen hafta Ramazan Ayı’nın vazgeçilmezi olan “Hurma”dan bahsetmiştik. Bu hafta ise Ramazan’la bütünleşen bir diğer lezzet olan “Güllaç” tan bahsedelim.

0
74

Ramazan Ayı’nın son günlerine geldik bile…
Geçen hafta Ramazan Ayı’nın vazgeçilmezi olan “Hurma”dan bahsetmiştik. Bu hafta ise Ramazan’la bütünleşen bir diğer lezzet olan “Güllaç” tan bahsedelim.
Güllaç, 1400’lü yıllarda Osmanlı mutfağına girmiş olan, mısır nişastasının yufkalar halinde açılarak saklanıp tüketileceği zaman şekerli süt ile yumuşatılarak hazırlanan sütlü bir tatlıdır.
Önceleri halk arasında yumurtalı güllaç, tava güllacı gibi tarifler olsa da günümüze kadar gelen en yaygını olan sade güllaç ismini sütün içerisine gül suyu eklenmesinden dolayı “Güllü Aş” olarak anılmasından alıyor.
İster cevizle ister fıstıkla doldurun; ister narla ister vişne ile süsleyin.
Tamamen size kalmış ama neyi ne kadar yememiz gerektiğine ve şekersiz nasıl tatlandırabileceğimizi de bahsetmeden geçemeyeceğim.
Değişen yaşam koşulları bizi her geçen gün daha sağlıklısını, daha katkısızını bulmaya yönlendiriyor çünkü hayatımıza giren katkı maddelerinin, sağlıksız alternatiflerin, çeşitli hastalıkları beraberinde getiren kanserojen maddelerin haddi hesabı yok.
Hal böyle olunca her şeyin en sağlıklısını arar olduk.
E bu kadar dikkat ederken de “Yiyeyim ama kilo almayayım.” diyerek kalorisi yani “fit” seçeneklere yönelmeye başlıyoruz.
Günümüzde sosyal medya ile birlikte hızla yayılan “fit” tarifler oldukça popüler bir hale geldi.
Fakat her şeyi “fit” hale getirmek bazen duygusal açlığımızı tetikleyebiliyor. Olumlu sonuçlar yerine psikolojik olarak takıntılı yeme bozukluklarına neden olabiliyor.
Evet olabildiğince düşük kalorili alternatifler bulmak çok güzel fakat bu seçimlerin bize fayda sağlaması için yapıldığını unutmamalıyız.
Örneğin mutlu günlerinizde, aile toplantılarınızda yenilen yemeklerin; doğum günlerinde kesilen pastaların sizi mutlu edecekse ortamın mutluluğunu gölgelemeyecek şekilde tüketmenizde (eğer bu besinleri tüketmeye engel herhangi bir hastalığınız veya sağlık probleminiz yoksa) bir sakınca yok.
Lütfen anın tadını çıkarın ve beslenmenin sizi mutlu edecek yönlerine odaklanın .
Her zaman dediğim gibi beslenmede önemli olan “denge”
Benim danışanlarım özel günlerinde istedikleri yemekleri yiyebiliyorlar. Tabii küçük oto kontroller sağlayarak.
İşin sırrı bu iki maddede saklı
1.Gün içerisinde diğer öğünlerde yedikleri/yiyecekleri miktarları ve besin ögelerini dengelemek
2.Porsiyon miktarlarına uymak
Yani demem o ki Ramazan Ayı’na en çok yakışan tariflerden bir tanesi olan Gülaç’ı şekerli tüketmek istiyorsanız porsiyon miktarına dikkat ederek pekala tüketebilirsiniz ama yine de bana rafine şekersiz bir alternatif olsa daha iyi olur diyorsanız. Doğal meyve ile tatlandırılarak yapılan ve oldukça popüler hale gelen
“Hurmalı Güllaç” tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hurmalı Gülaç
Malzemeler:
• 5-6 yaprak güllaç
• 1 litre yarım yağlı süt
• 10-15 adet hurma
• 7-8 adet ceviz
Yapılışı:
• Hurmaları yumuşaması için 5-10 dakika sıcak suda bekletin. yumuşayan hurmalara biraz süt ilave edip robotta homojen kıvama gelene kadar ezin/karıştırın.
• Bu hurmalı süt karışımını diğer süte ilave ederek kısık ateşte ısıtın
• Güllaç yapraklarını servis edeceğiniz kaba tek kat dizip üzerine hazırladığınız hurmalı sütten gezdirin. Bu işlemi tüm katlar bitene kadar aynı şekilde uygulayın.
• İsteğe bağlı olarak her 3 katta bir ceviz veya fıstık serpiştirip işleme devam edebilirsiniz.
• Kalan sütü de üzerine dökün, güllacınızı buzdolabında biraz beklettikten sonra tüketebilirsiniz. Afiyet olsun

Not: Güllaç’ın nişastadan yapıldığını, dolayısıyla her ne kadar sütlü bir tatlı olsa da karbonhidrat ağırlıklı bir tatlı olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu nedenle özellikle diyabet hastalarının tüketirken çok dikkat etmesinde fayda var.

Haftaya görüşmek üzere
Sağlıklı günler dilerim
Diyetisyen Şükriye ERAL
Mail:diyetisyensukriyeeral@gmail.com