“ Kele bacım aklının dibini dökme. Otur oturduğun yerde. Abılan da duymasın bu dediklerini. Sen ne bakıyon kemçiğin dediklerine. O senin iyi olmanı istemiyo. Yarın gene acılıktan bacılık olursunuz. Alaguyruk o ortalığı karıştırmayı seviyor. O komşun olacak alaşalar yok mu? Onlarda istemiyo iyi olduğunu. Kaynananla aran açılsın kocanla aran kötü olsun istiyorlar.
Bence aklının dibini dökme bacım. Emirdağ’da herkes herkese kakıç kakıyor. Herkesin var bir kakıçı. Sen de ona söyle geç. Bazarsonu bi gelsin hele sabırlı ol. Belelerin de yeni geleceklermiş Belçika’dan. Şimdi herkesin huzurunu kaçırma. Bıldır da kavga ettiniz bu alaguyrukla ne geçti eline? Heç. Bibin de kızıyor bu durumlara. O seni çocuğu gibi sever biliyon. O eltin olacak alaguyruk huzurunu bozmak istiyor. Biti gannandı onun. Bulgur bulamaç yiyordu baba evinde. Bu kapıda caka satıyo şimdi. Herkesin ayağı pınar başı göl olsun. Ağlama ağlama artık. Kalk bir çim kendine gel. …”
“Bu nedir ?”diyorsunuz.
Bunlar kelimeler. Emirdağ ‘da kullanılan hala kullanılmaya devam edilen kelimeler. Dilimiz Türkçemiz anamızın ak sütü gibi gerçek anamızın ak sütü gibi helal. Her dilin kendine has yasaları, kuralları vardır. Bunları kullanan toplum kendi yaşayış biçimine, gereksinmelerine, değerlerine göre şekillendirir dili. Kelimeler şahsiyetimizdir, kişiliğimizdir, kelimeler aşkı anlatır, hasreti anlatır, sevdayı anlatır, kelimeler kimi zaman bir türkü, kimi zaman bir ağıt, kimi zaman bir nağmedir.
Özcan Türkmen ve Şükrü Türkmen “Örnekleriyle Emirdağ Ağzı”demişler.412 sayfalık bir kitap.
İlk baskısı 2013 yılında yapılmış. Bu ikinci baskısı Emirdağ Belediyesi tarafından Emirdağ’a ve kültürel mirasımıza bir hizmet olarak sunulmuş.
2.Baskı 2017. Kelimeler alfabetik sıra ile verilmiş. Yukarıda yazdığım hikâye kitabın içinden alınmış kelimelerle oluşturulmuş anlık bir ürün. Emirdağ ağzı ile bir öykü, bir roman bir tiyatro yazabilirsiniz. O derece zengin o derece geniş bir yelpaze sözcükler. Sözcükler canlı ışıl ışıl, pırıl pırıl. Özcan Türkmen ve Şükrü Türkmen’in bu kitabı kültür dünyamıza bir meşale gibidir. Alan çalışması ve derleme yöntemleriyle elde edilen emek ve özveri ile oluşturulan bu kitap bir hazine değerinde. Bu kitapla ilgili bilimsel çalışmaların yapılacağından kuşku duymuyorum.
Sayın Şükrü Türkmen ve Özcan Türkmen’e teşekkür ediyorum ve kutluyorum.
