Genelde olumsuz,
negatif anlamlı,
soğuk cümleler kullanmayı hiç sevmem ama nedense bazen olumsuzlukları da dile getirme ihtiyacı duyuyor insan.
Tarihe şöyle bir bakıyorum;
ünlü filozofların,
sosyologların,
bilim adamlarının,
büyük liderlerin hayatına…
Hiç birinin de kendi zamanlarında değerleri tam olarak bilinmemiş. Hatta çoğu birşeylerle suçlanmışlar. Ya ateist denmiş onlara, ya tutucu, ya da akılsız…
Asırlardır insanoğlu kendi kendine işkence etmekten adeta zevk almış ve almakta.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla soğuk savaş dönemi bitmişti. Nato da böylelikle kendine özgü anlamını yitirmişti sanki.
Dünyada halâ ılık bir savaş havası egemen. Ortadoğu sorunları bir türlü çözüme kavuşmuyor. Bir yanda ise açlıkla mücadele eden Afrika ülkeleri…
Öte yandan doğal afetlerin perişan ettiği insanlar…
Dayanışma yerine ekonomik yarışı seçen “gelişmiş ve modern” diye nitelendirdigimiz ülkeler…
Bir de globalleşmeden, uluslararası ilişkilerden bahsediyorlar. Hümanizm, sosyal dayanışma kavramları sohbetleri süslüyor.
Bir taraftan terörizmi el altından desteklerken diğer taraftan insan hakları hakkında ders vermeye kalkıyorlar.
Yakın çevremizde yaşanan pek çok küçük olay bile bazı şeyleri açıklamaya yetiyor aslında…
Belçika hükümetinin kurulamaması, hizmet yerine koltuk sevdası taşıyan siyasi partiler, ya da hizmet için kendilerini feda eden isimsiz kahramanlar, en basit örnekler arasında.
Bütün meselenin insanlık sorunu olduğunu görmemek mümkün değil.
İnsanların insanlıktan çıkma sorunu. “İnsan düşünen bir hayvandır” diyen Aristoteles haklı gibi geliyor artık sanki bana. Hatta “hayvan düşünemeyen insandır” diye de ters bir mantik yürütmek geliyor içimden..
Çünkü hayvanların bile birbirlerine bu kadar kin, fesat, kiskanclik ya da kotuluk düşündüklerini zannetmiyorum. Hani derler ya “sözüm meclisten dışarı” işte oyle. Yani, aslında sözüm gerçekten insan olanlara değil elbette.
Aldatmalar, hırsızlıklar, zina gibi kötü şeyler günden güne çoğalırken sorunlar bunlarla da bitmiyor, kediler ulaşamadıkları etleri mırdarlıkla suçluyor. “Yazık” demekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden.
Bu kadar olumsuzluklara rağmen olumlu şeyler, iyi insanlar halâ yok mu? Elbette var.. Hatta tanıdığım o kadar çok iyi ve dürüst insan var ki, onların varlığı hem yaşama sevinci konusunda hem de pek çok konuda insana motivasyon vermeye yetiyor da artıyor bile.
Birgül KAPAKLIKAYA