Bu gidişte çare olmaz sıkıntımıza.
Güzel anları keyifsiz kılan ya da kontrolsüz çıkan öfkelerle daha da anlamlandırdığımız sıkıntılar…
Yani sıkıntıya sıkıntı eklettiren sıkıntılar…
Bu sıkıntılar çoğu zaman bizden kaynaklanmaz.
Yaşanan bir olay, konuşulan bir konu, söylenen bir cümle canımızı sıkıverir.
İşte bu anlarda en güzel şeylerden bir tanesi de yazmaktır.
Yazarken dinlenir, değişik düşüncelere dalarak ruhunuzu dinlendirirsiniz.
Bulunduğunuz ortamdan dışarı çıkmak da güzel bir yöntemdir.
Dışarı çıkınca değişik bir şeyler yapmak aklınıza gelebilir ve gücünüz ölçüsünde bir şeyler almak isteyebilirsiniz. Bunlar da size keyif verecektir.
Yazmak kadar okumakta önemlidir. Okuduğunuz kitabın serüvenine katılır, uzun bir yolculuğa çıkarsınız hem de ÜCRETSİZ.
Diğer bir yöntem ise dostlarınızla bir araya gelmektir. Balkonunuzda, bahçenizde, salonun en güzel köşesinde birer çay yudumlayarak sebepsiz can sıkıntınızı kovabilirsiniz. Bunlar belki bir anlık sıkıntılarda ya da uzun süreli moral bozukluklarında geçerli ve etkili olabilir diye düşünüp kendinizi sınırlandırmayın. Bazen o sebepsiz sıkıntıların bir ya da iki gün sürdüğü de olabiliyor.
Başkalarını büyük bir sabır ile dinlerken, Kendinizi dinlemekten de çekinmeyin. Sizden başka kimi var bırakın, size döksün içini. Belki kendinizin sizi dinlemeye ihtiyacı vardır
Durumu manevi yönden ele alacak olursak, her şeyden önce her şeyin bir sebebi olabileceğini, bununla birlikte bir çözümü olabileceğini de düşünmeli; bu inançta olabilmeliyiz. “Vardır bir hayır, hayırdır inşallah…” gözüyle bakarak, inancımızı ve ruhsal desteğimizi de göz ardı etmeden, yerindeyse soğukkanlı bakabilmeliyiz.
"Evet, şu an canım sebepsiz sıkılıyor. Bir hatam ya da ihmal ettiğim bir durum olduğunu göremiyorum, ancak yine de hayırdır diyeyim." düşüncesiyle kendimize destek vermeliyiz. Yanımızda olmalıyız.
Sebepli ya da sebepsiz sıkıntılarımızda, uzun ya da kısa süreli moral bozukluklarında özetleyebileceğimiz ve uygulanabilecek basit formül herkeste mevcut; kendimizi iyi tanıyorsak, mutlu etme yolunu bir şekilde biliriz.
Hiçbir şey yapılmasa dahi bir yol vardır.
Güzel düşünün; günlük kullanılış diliyle “oflasak da puflasak da” bir yol var. Bu yola hem imkân sağlarız hem de eşlik ederiz. Tabii yardımcı olmak isteyen ellere de kucak açabiliyorsak, çözümlenemeyecek gibi görülen sebepsiz ve yersiz gelen geçici sıkıntıdan kurtulmak oldukça mümkün. Kim bilir, belki şu an bu yazıyı okumak dahi sizi bir yerlere; hem de güzel yerlere götürmüş olabilir.
Bizi biz yapan bizle, inancımız ve getirdiği güçle başaramayacağımız bir şey yok. Hele hele bu sebepsiz gördüğümüz bir sıkıntı ise…
Kendinizle dopdolu keyifli,hayırlı ramazanlar dilerim.