Aylardan ekim ayı..
Sonbaharın etkisiyle dökülen yapraklar, hafif soğuk bir hava.
Diğer yanda ise bayramlarımız vardı bu ay..
Bu yıl kurban bayramının da denk gelmesiyle bu ayda hem milli, hem de dini bayramımızı bir arada kutladık sayılır.
Benim için her iki bayram da önemliydi.
Çünkü bir milleti millet yapan dili, dini, kültürü ve ortak değerleridir..
Millet olmadan, tek yürek olmadan ayni duyguları, ayni coşkuları yaşamak, mutlu bir yasam sürdürmek mümkün müdür?
Herkesin kişisel görüşleri, siyasi düşünceleri farklı olabilir..
Sevdiği yemekler, kıyafet tarzı, dinlediği müzik türü, hoşlandığı şeyler farklı de farklıdır. Ancak ayni çatı altında yaşamak zorunda olan bir aile fertleri gibi ayni devlet sınırlarında yasamak zorunda olan bir milletin bireyleri de birbirine saygı duymak zorundadır..
İnsanca yaşamanın tek çaresi insani duygulara sahip olmaktan geçer.. Bu duygular da, şefkat, merhamet, sevgi, saygı, hoşgörü ve anlayış gibi kavramlarla ilgilidir.
Bence çok önemli olan diğer bir kelime de samimiyettir.
Nerede ve hangi konuda olursa olsun samimiyet varsa dürüstlük de vardır, dürüstlük varsa adalet de daha fazladır.
Bu hafta bir kaç geceye ve bir resepsiyona katildim. Bir kaç ev ziyareti yaptım. Samimi olan bir çok dostumla görüştüm, ama bir de samimi olmayanlar vardı. Hatta samimi olmayanların sayısı çok daha fazlaydı sanki.
Pek çoğunuzun da tahmin edeceği gibi resmi ziyaretler sırasında makam sahibi olmuş ama görevi gereği gülen ya da mecburen gülmek zorunda olan insanlar vardı..
Bu arada Brüksel’de bu yıl göreve başlayan Büyükelçimiz Mehmet Hakan Olcay’ın insanları canı gönülden karşılamasına gerçekten hayran kaldım.
Bazı şeyler sadece hissedilir, onun görevini hizmet aşkıyla yaptığını ve samimiyetini o akşam gerçekten hissettim.
Makam insani yükseltmez, insani yücelten insani davranışlarıdır, samimiyetidir.
Bu konuda hoşuma giden su sözü de burada paylaşmadan geçemeyeceğim;
“Bir adamın gerçekten büyük olup olmadığını, onun alçak gönüllülüğünden anlayabilirsiniz.” John Ruskin
Peki etrafımızdaki insanlara karşı bizler ne kadar samimiyiz? Ne kadar alçak gönüllüyüz ve ne kadar insanız? Bu soruların cevabini kendi kendimizde bulabiliyor muyuz?
Hepimize iyi araştırmalar…