Sigarayı bırakma günüymüş bugün.
Tiryakilere ilanen duyurulur.
Hayırlı olsun.
Yakalım o vakit! Ne de olsa memlekette her şeyin tersi yapılıyor, uyalım zamana bizde, toplumdışı olmayalım!
“Helal ise içeriz haram ise yakarız” diye takılan bir toplumun sigarayı bırakması çok zor bir iş.
Bahanemiz çok ama hastalık geldiği vakitte çaremiz yok.
“İçmeyin bu mereti!” deriz.
Lakin geçtir artık. Üzerimize düşeni yaparız ağzımızda sigara “Sakın içmeyin!” diye de akıl veririz. Tavsiyenizi sevsinler, aklınızı yesinler!
Sigaradan kim usanası? Hep yakası, içesi, ölesi…
Değil mi ki ciğerleri çürütesi… Çaresi bir kere söndürmektir adamakıllı…
Bir o kadar kararlı… Bakın nasıl da renk gelir yüzünüze, dişleriniz nasılda beyaza durur, nefesiniz nasıl da açılır bir orman gibi, kokunuz nasıl da çiçek çiçek olur.
Sigarayı bırakma günüymüş bugün.
İçelim o vakit!
İronisi kendinde saklı sigaranın; yazar üzerinde “Sigara sağlığa zararlıdır” diye. İçin erken ölün manası çıkar. İçin torununuzu görmeyin mealindedir. İçin ele güne muhtaç kalındır.
Üstat her zamanki gibi odasında günlük makalelerinden birini yazıyormuş. Yanına bir talebesi gelmiş ve bir rüyasını anlatmaya başlamış:
-Üstadım rüyamda bütün otlar Allah’a(c.c) secde ediyordu, ama tütün etmiyordu.
Üstad talebesine bakmış ve demiş ki:
-O zaman getirin o kâfiri yakalım!
Biz de diyoruz ya getirin o kâfiri yakalım, kutlayalım sigarayı bırakma gününü!
“Çime basmayın” yazıyor çimlerin üzerindeki küçücük tabelada!
“Duvara yazmayın” diye yazılmış aynı duvara siyah bir fırça ile!
“Buraya park etmeyin” diye karalanmış garajın kapısına…
“Çöp dökmeyin” diye kocaman harflerle gözleri kör edercesine yazılmış çöp kovasına uyarı mahiyetinde de!
Ne olmuş yani şimdi?
Ve sigara içmeyin diye de yasaklar var ülkemde.
Çime basıp, duvara yazıp, yasak yere park edip, her yere çöp döküp, sigaramızı da yakıyoruz bal gibi!
Her durumda da atın ölümü arpadan olsun.
Yakalım bir sigara bu günün şerefine, tüttürelim bugünün anısına!
Sigara içme yaşı düşmüşmüş, bağımlı sayısı artmışmış. Boş versene! Kimin umurunda? Bembeyaz bir vücudu var sigaranın yani tahrik yönü fazla! Sonra dudak kısmı var hem bazıları dudak keyifçisi değil mi?! Sonra içine çektikçe sigarayı bir sünger gibi zehrini sana akıtıyor ve sen o zehri büyük bir lezzetle alıyorsun. Onsuz olamıyorsun daha, onun mahkûmu oluyorsun. Bağımlısın artık, tek aşkın seni yavaş yavaş ölüme götüren sigara oluyor. Ah sigara cazibelisin!
Dumanlı havadan dumansız havaya geçtiğimiz günlerdeyiz, çok da önemsiyoruz bunu sanki!
Kutlu olsun.
Sığınılacak limandır bazılarına. Sakinleşmenin adresidir. Kendinizi kandırmaya devam edin lütfen! İlaçtır, vazgeçilmezdir, yârdir, devadır, şifadır, ilaçtır, kandır, candır. Oysa derttir, illettir, yaradır, hastalıktır, kanserdir, kangrendir, astımdır.
Cesuruz vesselam!
Necip Fazıl’a sorarlar:
-Neden bu kadar çok sigara içiyorsunuz?
-Benim için yanan tek şey sigara çünkü! der.
Emin olun ki size tek yanmayan şeydir sigara!
Kim kimi yakıyor, kim neyi yakıyor bilmiyorum da bildiğim tek şey sigaranın hem canınızı hem malınızı çok da pis bir şekilde yaktığıdır.
İçmeyin diye uyaralım biz de!
