Pazar, Aralık 22, 2024

Üslup

Üslup afeti mi yoksa üslup zarafeti mi?
Üslubunuza dikkat edin şimdi! Bu yazı üslubunuzla alakalı, tarzınızla, tavrınızla! “Kelâmın kibarı kibarın kelâmıdır” demişler yani sözün naziği nazik olanın sözüdür anlamında. Toplum ne kadar nazik, ne kadar zarif, ne kadar latif bakın etrafınıza!
Ohalar çüşler moruklar gırla dolaşıyor ağızlarda! Bir güzel söze hasret kaldığımız günlerdir içinde bulunduğumuz, bir tatlı hitaba çölde su bulmuş gibi sevindiğimiz demlerdeyiz.
“Üslubu beyan ayniyle insandır” der eskiler.
İçimizde ne varsa o akseder çevremize. Gül düşünüyorsak gül kokusu yayarız, nefret çiçeklerini düşünüyorsak nefret tohumları serperiz. Kalbimiz nasılsa dilimizden çıkan sözlerde öyledir. Zarifse zarifiz, afetse afetiz işte! “Gülü tarife ne hacet ne çiçektir biliriz” dediğimizde zarafettir bu. “İti tarife ne hacet ne köpektir” dediğimizde de afet oluruz!
Süslü mü süslü, alımlı mı alımlı, boyalı mı boyalı, saçları havalı mı havalı, kirpikleri ok mu ok, dudakları gonca mı gonca, boyları servi mi servi, kaşları keman mı keman, parfümleri insanı hemen çarpar mı çarpar iki tane hatun arzı endam etmiş. Topukları apartman katında, sanırsınız ki kiralık!  Herkes onları temaşa etmeye başlamış. Bütün gözler pür dikkat kesilmiş bunlara. Şekil on numara! Kulak kabartmış hemşerilerimizden biri, bu iki afeti devrana! Bu iki can yakan suzana, şehre inmiş bu iki marala! Biri diğerinin omzunu dürterek şunu deyivermiş:
-Nereye gidikgız?
Yanıtlayıvermiş yerel ağızla hemen diğeri:
-Nenem gile… diye.
Bu ifadelerden sonra bir cama taş atılmış gibi onları seyre dalan ve takip edenlerin hayalleri yıkılmış, kalpleri kırılmış.  Herkes işine gücüne dönmüş. Sihir bozulmuş yani! İçten sızan dışı da alıp götürmüş.
Siz siz olun uluorta konuşurken dikkat edin.
Bazen susmak da değerinizi fazla gösterir.
Nicesi var konuşurken kaybeder nicesi var konuşurken kazanır.
Tavus kuşu da öyle değil midir?
Tüm havası ötünceye kadardır. Ötmeye başlayınca tuz buz olur güzelliği!
Kargayı sesinden dolayı kimse beğenmez ama zekâsını görünce karganın, ister istemez saygı duymak zorunda kalıyorsunuz.
Hatta 16.yy Divan şiirinin en büyük ismi şairler sultanı Baki’yi kısa boyu, kara yüzü ve bet sesinden dolayı ‘Baki-i Zag’ diye çağırırlarmış yani karga sesli diye. Bugün Baki var ama ona karga sesli diyenler yok! Çünkü Baki zarafetini şiirleriyle ortaya koymuştur, kalitesini göstermiştir. Zarafetini elde bırakmamıştır. Onun, Kanuni Mersiyesi Sultan Süleyman’ın daha iyi bilinmesine yardımcı olmuştur.
Konuşurken dikkat edin yazarken de!
Yirmi rakamını yazıyla ifade ettiğinizde ‘yermi’ diye yazarsınız cenaze namazınızı kılarlar. Hesolu hüsolu konuşursanız da!
Zahire yansıyan güzellikler geçici olup batıni çirkinliklere sadece ince bir örtüdür. Bazen şaşarsınız bu tezata!
Allah güzellik vermiş ama akıl vermemiş dersiniz! Boya posa bak ama nasiplenmemiş akıldan diye düşünürsünüz.
Bazen de tam tersi olur.
Küçümsediğiniz biri kalkıp konuşur hayranı olursunuz. Küçümsediğiniz hususları gözünüzden silinir. Adamın ağzının içine bakarsınız. Sizi o an fetheder.
Dış ve iç güzellik olursa birinde yemede yanında yat!
Dış güzellik var ama iç güzellik yoksa uzak dur, geçicidir.
Dış güzellik yok ama iç güzellik tavan yapmışsa yakın dur, kalıcıdır.
Üslubunuz afetse Allah yardımcınız olsun yok üslubunuz zarifse Allah yolunuzu açık etsin!
 

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments