Pazar, Ekim 6, 2024

Sepetteki Sır

Hayat bir kerelik bir fırsat ve bu yüzden çok değerlidir.
Unutmamalı ki insanların yaptıklarına dair pişmanlıkları geçer ama isteyip de yapamadıklarına dair pişmanlıkları ise asla peşini bırakmaz.
Antik zamanda yaşamış yaşlı bir adamla genç bir çocuğun hikayesidir…
Yaşlı adamın adı Sarbetus genç çocuğun ismi ise Kim’dir. Kim, yalnız yaşayan yiyecek ve başını örtecek bir çatıdan çok sebep arayan, köyden köye dolaşan bir yetimdi.
“Neden?” diye merak ederdi. “Neden her şey bu kadar zor? Biz kendimiz mi zorlaştırıyoruz, yoksa mücadele etmemiz gerektiği için mi zor?”

Bir gün Kim aynı yolda seyahat eden yaşlı bir adamla tanışır.
Yaşlı adam sırtında oldukça ağır görünen üzeri örtülü büyük bir sepet taşıyordu.
Birlikte yürümeye başladılar. Yaşlı adam sanki varını yoğunu bu sepette taşıyor gibiydi. “Sepetin içinde onu bu kadar ağır yapan şey nedir?” diye sordu. “İstersen senin yerine onu ben taşıyabilirim.
Sana göre ben daha genç ve güçlüyüm.”
“O senin benim yerime taşıyabileceğin bir şey değil.” diye cevapladı yaşlı adam. Ve ekledi “Bir gün sende kendi yolunda yürüyeceksin ve benim gibi ağır bir sepet taşıyacaksın.” Günlerce ve kilometrelerce birlikte yürüdüler.
Kim, Sarbetus’a insanların neden böyle kendi kendilerine eziyet ettikleri hakkında sorular sordu.
Ama ne sorusunun cevabını ne de sırtında taşıdığı sepetteki ağır yükün ne olduğunu öğrenebildi.

Sonunda Sarbetus artık daha fazla yürüyemeyeceğini anlamıştı.
Yolun kenarına uzandı ve sepetin içindeki sırrı söyledi ve neden insanların kendi kendilerine eziyet ettiklerinin de cevabını verdi.

“Bu sepette kendim hakkında inandığım ama gerçek olmayan şeyler var. Onlar yolculuğum boyunca ağırlık yapan taşlardı. Şüphenin her çakıl taşının, tereddüdün her kum tanesinin ve yanılgının yol boyunca topladığım kilometre taşının ağırlığını ömrümce sırtımda taşıdım.
Bunlar olmasaydı çok daha ilerilere gidebilirdim. Hayalimde canlandırdığım insan olabilirdim.
Ama gördüğün gibi yolun sonunda bunlarla başbaşayım.”
Ve yaşlı adam sözlerinin sonunda sepeti kendisine bağlayan ipleri bile çözemeden gözlerini kapayıp son uykusuna daldı.
Kim sepeti Sarbetus’un sırtından çözdü ve içini merakla açtı.
Sepetin içi boştu. Ve o anda bütün sorularının cevabını anlar gibi oldu.

Çoğumuz sırtımızdaki bir sepette korkularımızı ve kendi oluşturduğumuz sınırlarımızı taşıyarak yaşadığımız için hayallerimizle gömülüyoruz dedi.
Yaşam; görebilmektir, okumaktır ve anlamaktır.
Yaşam; fark edebilmeyi fark etmektir. Yaşam; bir sınavdır, onu geçmeye çalışmaktır.
Yaşam, kaynağı ve tadı hiç bitmeyen menbaadır. Yaşam; tarzdır, onu yaşamaya çalışmak ise bir zevktir.
Dertlerinizin az,Yaşamınızın dolu olmasını dilerim.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments