Cumartesi, Aralık 21, 2024

Medya Ve Etik

Küçükken gazeteci olabilmek için mutlaka bir İletişim fakültesinde ‘’basın yayın’’bölümünün okunması gerektiğini sanırdım.
Oysa her eline fotoğraf makinesini alanın haberciyim diye ortaya çıktığını çok sonradan, hatta bu ülkeye geldikten uzun yıllar sonra öğrendim.
Sosyal sorumluluk ve etik kavramlarının önemini yine tartışmaya gerek yok sanırım.
Her insanın önce kendisine karşı, sonra yakın çevresine daha sonra da diğer insanlara, hayvanlara ve doğaya karşı sorumlulukları vardır.
Yaşam sorumluluklarla dolu bir olgudur.

Yaşadıkça tecrübe edinen sağlıklı her insan tecrübe edindikçe de sorumluluklarının arttığını görür.
Bu bilinçli ve iyi niyetli, güzel insanlar için böyledir.
Bildiğini, öğrendiğini paylaşmak da bir çeşit sorumluluktur
örneğin;

Gazetecilik mesleğinin incelikleri, özellikleri, sorumlulukları nelerdir ?
Halkı bilgilendirmek mi ?
Reyting rekorları kırmaya çalışmak mi?
Yoksa sadece para kazanmak mi?

Haberci her eline geçirdiği belgeyi ya da bilgiyi yayınlamakla yükümlü müdür? Ya da eline gecen her haberi kafasınca ve gönlüne göre yorumlayıp yayınlamakla?

 

‘’İfade özgürlüğü’’kavramı ile “ben özgürüm” diye önüne gelene hakaret etmeyi, aşağılamayı birbirinden ayırmak gerekir.

Tabiri caizse ‘’Sivri dillilik’’ ayrı bir kavramdır, dedikoduculuk ve iftiracılık tamamen ayrı.
Allah hepimizi bu ikinci tip insanların şerrinden korusun..

Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Bilimler Fakültesinde Uluslararası Etik kavramı konulu dersler  vardır.
İletişim fakültelerinde de ‘’medya etiği’’..

Özellikle de sosyal alanda görev yapan insanların‘’Etik’’kavramını en ince detaylarıyla mutlaka bilmesi gerekiyor.

Aslında bu  hepimiz için geçerli, sosyal medya kullanıcıları için de.

Ama yazık ki pek çok kişi bu kelimenin daha doğru dürüst yazılışını dahi bilmiyor.

Herkes sosyal medya uzmanı olup çıkmış. Bu da apayrı bir sorun tabii..

Hangi alanda olursa olsun, kişinin devamlı kendisini geliştirmesi gerekiyor.

Kendisini yeterli gören bir insan öğrenmeye ve gelişime ne kadar açık olabilir ki ? 

Birileri tarafından satın alınmış insanların gazeteciyim diye ortada dolanması ve “parayı veren düdüğü çalar” diyerek canlarının istediğini yüceltip canlarının istediğini ise sansürlemesi sizce de üzücü değil mi?

 

Bize toplum olarak; sosyal, siyasal, eğitim, kültür,.. aklımıza gelen her alanda adam gibi adamlar lazım, üç, beş kuruşa kolayca satın alınabilenler değil!

Ünlü Amerikalı bir barış eylemcisi olan Rachel Corrie’nin de dediği gibi;
Zulüm bizdense; ben bizden değilim…

 

 

Birgul KAPAKLIKAYA

Brüksel, 01-04-2013

birgulkapaklikaya@yahoo.com

RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments