Salı, Aralık 3, 2024
Ana SayfaKöşe YazılarıŞükrü TürkmenPirinçten Top Kaması, Pencere Demirinden Süngü

Pirinçten Top Kaması, Pencere Demirinden Süngü

Osmanlı ordusunun en önemli silah depoları İstanbul’da dır. İstanbul hükümeti tarafından kabul edilmiş olan mütareke koşulları gereğince, topların kama ve nişangâhları İtilâf Devletleri tarafından alınmış olduğundan bunlar kullanılmaz bir haldedir. Silah depoları işgal makamları tarafından mühürlenmiş ve sıkı bir kontrol altındadır.

İstanbul düşman istilâsına uğrayınca, memleket çok büyük kayba uğramış, fabrika ve tesislerin Anadolu’ya serpilmemiş olmasından duyulan acı pek büyük olmuştur. İtilaf Devletleri tarafından Batı Anadolu’nun işgal edilmesine müsaade ve yardım edilen Yunan ordusunun ileri harekâtına, ümit vermeye-cek derecede noksan silah ve cephane ile engel olunmaya çalışılır.
İşgal sıralarında Maçka silahhane müdürü Emekli Albay Bahattin İngiliz askerlerinin güvenlik ve kontrolünde bulunan bu silah deposundan 215 makineli tüfek, 800 sahra telefonu ve 55 bin adet tüfek mekanizmasını gizli yollardan kaçırarak Anadolu yakasına geçirerek bir kısmı İnebolu’ya bir kısmını da Bilecik’e millî kuvvetler emrine gönderir. Korsan Murat adıyla ün salmış Sağır Murat ve arkadaşları, Piyade Okulunu basarak kaçırdıkları cephaneleri Kocaeli bölge komutanlığına götürürler. Murat Bey, ayrıca Üsküdar semtinde Selimiye kışlasının cephane ambarlarını da basarak, bir gece içinde kaldırdığı silah ve cephaneleri Selimiye açıklarında demirli bulunan Alemdar vapuruna yükleyerek Zonguldak’a götürür.

Cephelerden acı haberler gelmektedir. Askerin süngüsü yoktur. Süngüsüz tüfeklerle muharebe edilmektedir. Süngüye de şiddetli ihtiyaç vardır. Bazı işlerin yapılmasında gerekli ham maddeler, makine ve tezgâhlar diğer alet ve avadanlıklar bulunmamasına rağmen yalnız fikir, azim ve büyük bir çaba ile çalışılarak önemli başarılar elde edilir. Albay Osman’ın tarifiyle Kastamonu Sanat Okulu ve demircileri pencere demirlerinden yerli süngü yaparak acele olarak ileri hatlara göndermişlerdir. Bu süngülerin uç-ları yassı, balçıkları delik ve menevişsizdir.
Bütün cephede sadece iki sahra bataryası, bir 10,5’luk “Skoda Sahra Obüsü” vardır. Diğer topların kamalarına el konulduğu için kullanılamamaktadır.
Kama yapmak çaresi aranmaya başlanır. Denizli’de Bandozoplu’nun su ile işler güzel bir un değirmeni vardı. Burada bir torna, bir matkap, bir zımpara taşı, bir bileyi taşı ve 27 kilo maden eritmeye uygun bir pota ocağından ibaret bir atölye bulunuyordu. Mekan burası seçilir.

Önce kamaları demirden yapmak fikri düşünülür ama kamaya elverişli blok demir bulmak imkanı yoktur. Bunun ü zerine prinçten dökmek deneyine girişilir. Kalıp için köylerden kuru ceviz kütükleri bulunur. Tabur marangozu Aziz’e bir kama modeli yaptırılır. 15 gün uğraştıktan sonra bu kalıp üzerinden kamanın dökülmesine girişilir. Pirinç külçesi olmadığından be lediye aracılığı ile terazi dirhemleri, nargile başlıkları, pirinç mangal ve maşaları toplattırılır ama bulunan bu hurdalar ancak bir kamaya yeter miktardadır. Döküm yapılır ama malzeme aynı nitelikte olmadığından sonuç alınamaz.
Cephede atılmış top mermilerinin pirinç kovanları getirilerek denenir deneme olumlu olur ancak bunları işlemek için lâzım olan eğe ve zımpara kâğıdı Denizli’de yoktur. İzmir’e gidenler aracılığı ile istenen eğe ve zımparaların tedarikine çalışılır. İzmir Türk tüccarı bunları parasız vermek suretiyle vatansever lik gösterirler. Kama döküldükten sonra torna işi başlar. Bu da tamamlanır. Üç gün uğraşıldıktan sonra kama yuvasında bazı değişiklikler yapılmak suretiyle tetiğin işletilmesinde başarı sağlanır. Elde kama yapımına ait resimler olmadığı gibi, bir örnek kama dahi mevcut olmadığından bu işler tam 45 gün sürer.
Kama, topa yerleştirilir. Atış denemeleri yapılmak üzere Denizli kışlası civarındaki meydanlığa getirilir. Top doldurulur ve uzun çekme ipleriyle ilk mermi atıldı. Pirinç kamanın direnci hakkında herkes de büyük bir ümitsizlik vardır ama öyle olmaz. Başarı sağlanmıştır. 10 mermi daha atılmak suretiyle deney tekrarlanır ve sonuç başarılıdır.

Bunun üzerine Demirci Mehmet Efe ile Albay Refet (General Bele) ve tümen komutam Albay Şefik’e bilgi verilerek top deney için Köşk’e götürülerek istasyona indirilir. Atışlar orada da tekrarlanır ve sonuç başarılıdır. Bunun üzerine taburun geri kalan yedi topu için iki ay içerisinde pirinç kama yapılır ve cep-heye sekiz top daha gönderilir. Cephedeki mevcut 10,5’luk “Skoda Obüs” toplarının mermisi tükenir. Konya’da bol miktarda Alman sahra obüs cephanesi vardır ve bu cephaneler Skoda Obüs toplarına uygulanarak kullanılması amaçlanır. Nazilli’deki bir pamuk fabrikası tornasında bir Rum usta tarafından durum uygun hale ge tirilir. Deneme olumludur. Bunun üzerine Dinar’da mevcut yedi “Skoda Obüs” topu Denizli’deki Bondozoplu’nun fab-rikasında kullanılır hale getirilir.

Mühimmat noksanı nedeniyle elde bulunan fakat dip kapsülleri olmadığından faydalanılamayan 2.000 kadar sahra top mermisi vardır. Bunlara vidalı kapsül yapılması gerekir. Hemen işe başlanır. Atılmış mermi kovanlarındaki dip vidalarından birkaç tanesi sökülerek temizlenir. İç taraftaki memeler çıkarılır. Denizli ve Nazilli çarşılarında mevcut av kapsülleri toplattırılarak bunlara takılır. Av barutu tedarik edilerek kapsüllerin içerisine başlangıçta elle basılmak suretiyle sıkıştırılır, sonra ağaç tokmakla vurularak külçe haline konulur fakat dip vida kapsülünün nihayetindeki dumansız tespit levhasını bulmak kabil olmaz. Bu işi görmek üzere marangoz tutkalı kaynatılarak kalınca bir tabaka meydana getirilecek surette kapsüle tazyikle yerleştirilen barutun üzerine sıcak bir halde püskürtülerek soğumaya bırakılır. Na-zilli’ye gidilerek atış denemesi yapılır ve başarı sağlanmıştır. Böylelikle dip vida kapsülü olmayan 2.000 kadar mermiden faydalanılır.
Konya’da kullanılmaz halde uçaklar vardır. 45 gün çalışma neticesinde 11 uçak onarılarak uçacak du-ruma getirilir ama uçmaları için özel kanat bezleri, emayit gibi esaslı maddeler yoktur. Buna fazla önem verilmez. Şartlar icabı bu sakınca düşündürmeyecek kadar önemlidir. Konya çarşısında bulanabilen uy-gun keten ve ham iplik bezleri toplattırılarak kanatlar bunlardan yapılır. Gerdirme için de bu işe elverişli vernik olmadığından bunun yerine de kaynatılmış bezler tıla (madde üzerine sürülecek sıvı cilâ) edilerek üzerlerine normal araba boyası verniği sürülmek suretiyle kanatlar gerdirilir. Konya piyasasında vernik de kalmaz. Bunun yerine kaynatılmış paça suyuna kola ve tutkal karıştırılarak hazırlanan özel gerici madde vernik yerine kullanmak suretiyle ve üzerine de ince bir tabaka yağlı boya çekilerek emayit ihti-yacı giderilir. Bu uçaklar, Birinci ve İkinci İnönü ile Sakarya muharebelerine katılmışlardır.

İstiklâl Harbinde Batı Cephesinin silah onarımı ile mühim mat ıslâhı ve değiştirilmesi işleri başlıca Eskişehir, Ankara ve Keskin’de olmak üzere üç yerde yapılmaktadır. 1920 Temmuzunda Eskişehir demiryolu atölyesinde Topçu Binbaşısı Latif, Mümtaz Topçu Binbaşısı Nedim’in teşebbüsleri ve askerî fab-rikalar uzman ve sanatkârlarından sanayi Binbaşısı Hüsrev ve Mümtaz Yüzbaşı Mehmet Nuri, Sanayi Teğmeni Halil Rifat, topçu ustabaşısı Ahmet ve top montaj şefi Ali Tunalı’nın İstanbul’dan gelerek katılmalarıyla burada top onarımı işlerine başlanır. Bir yıllık çalışma neticesinde toplam olarak 98 topun kama ve nişangâhları yapılarak bu toplar cepheye gönderilir.

Afyon bölgesindeki birliklerin silah onarımlarını yapmak kılıç ve kasatura ihtiyaçlarını karşılamak üzere Mümtaz Binbaşı Rıza ve tüfek teknisyeni Haşan Ahmet, top ustabaşısı Ahmet ve yanlarındaki diğer ustalar olduğu halde, Kasım 1921 ayında Konya Batı Anadolu Menzil Müfettişliği emrindeki araba ya-pımevi ve Konya’daki diğer çeşitli atelyelerdeki tezgâhlarla pekiştirilerek silah onarım evi haline getirilir.
(Genelkurmay Başkanlığı, Türk İstiklal Harbi İdari Faaliyetleri, 7.Cilt, s.125-175)
Şükrü TÜRKMEN

RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments