Cumartesi, Ekim 5, 2024

Eskiden nede güzel cahildik

Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
 Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
 Dışarıda kar
 Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
 Kuzinenin üzerinde demir maşa
 Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
 Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu
 Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
 Ekmek her zaman ekmek gibi
 Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
 bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
 merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
 içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım
 Dışarıda kar
 İçeride kanaat
 İçeride huzur
 Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
 Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
 Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
 kokusuna râm olurduk.
 Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
 Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar
 Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
 dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,
 geniş ve besleyici bir masal dünyası
 Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret
 kalacağımız kimin aklına gelirdi?
 Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi,
 sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
 Çay da kokardıDomates de…
 Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
 Dışarıda kar
 İçeride huzur
 Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu,
 yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi
 Kimin umurunda
 Ne güzel cahildik.
 Mutluluğun resmini çiziyorduk
 
M.BAŞARAN

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
RELATED ARTICLES
- Advertisment -

Most Popular

Recent Comments